Tokalon 30+ SPF Güneş Kremi İncelemesi
Tokalon 30+ SPF güneş kremi, daha çok vücut için kullanılması gereken çok da yüksek bir koruması olmayan biraz ortalamanın altında bir güneş kremi. Bildiğiniz üzere güneş kremlerinin SPF'si ne kadar yüksek olursa o kadar uzun süreli bir koruyuculuk sağlıyor, ama yapıları da SPF'ye doğru oranla ağırlaşıyor. Yani bir güneş kreminin SPF'si ne kadar yüksekse o kadar yağlı ve ağır bir yapıda oluyor. Bu nedenle 30 SPF'li bu güneş kreminin yapısı daha yüksek SPF'li güneş kremlerine oranla çok daha hafif.
Ön yargılı olmadan önce içerik listesine bir göz atalım.
İçeriğinin ikinci sırasında octocrylene yer alıyor. Octocrylene, cildimizi UVB ve UVA 2 aralığında korumaya yaran kimyasal bir koruyucu. Üçüncü sıradaysa bir diğer koruyucumuz ethylhexyl methoxycinnamate bulunuyor. Bu da kimyasal bir koruyucu. Cildi UVB ışınlarından korumaya yarıyor. Sonraki sırada yer alan homosalate, etkili bir UVB filtresi. Aynı zamanda da katı formdaki UV filtreleri için mükemmel bir çözücülük görevi görüyor.
C12-15 alkyl benzoate, ürünü yumuşatmaya ve kıvamlaştırmaya yarıyor. Alkollerin 12 ile 15 karbon zincir uzunluğuna sahip benzoik asit esterlerinin karışımından oluşuyor. Glyceryl stearate, su içindeki yağ emülsiyonlarını stabilize etmek için kullanılıyor. Ciltte bir bariyer oluşturarak ciltteki su kaybını önlemeye yardımcı oluyor. Butyl methoxydibenzoylmethane, piyasadaki en iyi UVA korumasını sağlayan yeni nesil bir kimyasal güneş koruyucu. Cetearyl alcohol, kremin yoğunluğunu sağlıyor ve yumuşaklığını ayarlıyor. Zararsız bir yağ alkolü, ama gözenekleri tıkayabiliyor. Glycerin ise nem vermeye yarıyor.
Ceteareth-25, suda yağ emülgatörünü stabilize eden bir emülsifiye edici. Kuru cilde çok iyi geliyor. Isopropyl myristate, kremin cilt tarafından emilimini arttırıyor. Süt veya hindistan cevizinden elde ediliyor. Panthenol (yani B5 vitamini), cildin nem kaybını önlemeye ve cildin iyileşme sürecini hızlandırmaya yarıyor. Güneş koruyuculara eklenince güneşten kaynaklanan leke ve kırışıklıklara iyi geliyor.
Phenoxyethanol, bu ürünün koruyucularından biri. Alerjen ciltliler için alerji yapma riski taşıdığı için onların dikkat etmesi gerekiyor. Xanthan gum (yani ksantan sakızı), kıvam arttırmaya yarıyor. Tocopheryl acetate, bu ürünün yıldızlarından biri. Asetik asit ve e vitamini birleşiminden oluşuyor. E vitamini, cildimiz için antioksidan görevi görerek yaşlanmayı önlüyor. Ethylhexylglycerin ise bu ürünün diğer koruyucusu. Kendisi tamamen doğal ve zararsız bir madde.
Tetrasodium EDTA, metal iyonlarını kontrol ederek ürünün bozulmasını önlüyor. Çok fazla kullanıldığında ciltte kuruluğa yol açabiliyor. Bu nedenle bu krem kuru ciltliler için sorun teşkil edebiliyor. Ardından gelen şeyse parfüm. Çok ağır bir kokusu yok ama yine de olmasa çok daha iyi olurmuş. Linalool, hoş kokulu bir molekül. Sabun, duş jeli, kremler ve parfümler gibi ürünlerde kullanılıyor. Yüksek oranlı bir alerjen olduğu için alerjen yapılı ciltlilerin kullanmadan önce kollarının küçük bir bölümünde falan bu kremi denemeleri gerekiyor. Propylene glycol, ürünün tesirini güçlendirmeye yarıyor. Ancak ciltte tahrişe, iltihaplanmaya ya da döküntülere yol açabileceği için hassas ciltlilerin dikkatli olması gerekiyor.
Citronellol (yani limon otu yağı), antibakteriyel ve antiseptik bir yağ türü. Yine parfümlerde sıkça kullanılıyor. Hexyl cinnamal, papatya yağında bulunan bir çeşit parfüm maddesi. Alerjiye yol açabiliyor. Sorbitol, şeker alkolü. Alkol türü ama içinde etanol bulunmadığı için korkulması gerekmiyor. Aloe barbadensis leaf extract ise bildiğimiz aloe vera yapraklarının özü. Aloe vera bilindiği üzere çok iyi bir nem verici. Aynı zamanda da cildi dış etkenlere karşı koruyor.
Sondan bir önceki sırada yer alan citric acid, cildimizi canlandırmaya yarıyor. Daha çok sivilce ve leke oluşumlarını önlemek için bu tarz ürünlere ekleniyor. Son sırada yer alan sodium hydroxide ise ph düzemlemeye yarayan ve organik bir bileşik olan kozmetik bir soda. Ama maalesef kanserojen riski taşıyor. Neyse ki en son sırada yer aldığı çok fazla risk barındırmayacaktır.
Gördüğünüz üzere üründe hem iyi, hem de kötü maddeler var. Ancak özellikle dikkat çekmem gereken kötü maddelerin başında alerjen riski taşıyan maddeler ve çoğunlukla parfümlerde yer alan koku verici maddeler yer alıyor. Bu nedenle -bence çok ağır bir kokusu olmasa da- koku hassasiyeti olanların, hassas ciltlilerin ve alerjen yapılı ciltlilerin özellikle dikkatli olmaları gerekiyor. Benim size tavsiyem bu kremi tercih etmemeniz yönünde olacaktır. Ama illa kullanacağım diyorsanız -demin de dediğim gibi- kullanmadan önce kolunuzun bir bölümünde bu kremi deneyin lütfen.
Şimdi gelelim güneşten koruyup korumadığına. Açıkçası kremin koruyuculuğu hiç yüksek değil. Kesinlikle bu kremi sürüp de cayır cayır güneşe atmayın kendinizi. Zira ıstakoz gibi kızarıverirsiniz. Bu krem anca öğleden sonraları güneş dikliğini kaybedince ya da bahar/kış ayları gibi güneşin çok yakmadığı dönemlerde kullanılabilir. Bu arada bu kremi alerjen ya da hassas yapılı olmasanız yüzünüze sürmeyin. Yüzümüzün derisi en hassas derimiz olduğu için anında tepki vermese de ileride cildimize ne gibi bir zararları olacağını bilemeyiz.
Tokalon 30+ SPF güneş kremini -çok önermesem de- ucuz olduğu için dediklerimi dikkate alarak denemek isteyenler, internetteki sanal alışveriş uygulamalarından (Trendyol vb.) ya da Bim aktüelden satından alabilirler.
Bu haftalık da bu kadar. Diğer yazıma kadar hoşça kalın, mutlu kalıın!
