Bildiğiniz üzere The Ordinary serumların ülkemizde bolca sahteleri üretiliyor. Ülkemizi buna itense bu serumların diğer ülkelerde oldukça uygun fiyata satılmasına nazaran bizde 400-500 liraya satılmasından kaynaklanıyor. Bazı işgüzar insanlar da bundan yararlanarak biraz daha ucuza ürün almak isteyen biz zavallı insanları sahte ürünlerle kandırıyorlar. İşte bu yazıyı da tam olarak bu yüzden hazırladım. Hadi gelin The Ordinary ürünlerinin orijinal olup olmadığını nasıl anlayacağımıza hep birlikte bakalım.
1) Sorgulama yapmak: Bir The Ordinary ürünün sahte olup olmadığını anlamak için öncelikle sorgulamak gerekiyor.
a) Barcodespider'den sorgulama yapmak:
Siteye gitmek için (buraya) tıklayınız.
b) ÜTS mobilden sorgulama yapmak: Öncelikle uygulamayı Google Play Store'dan indirmek gerekiyor. Sonrasındaysa yapılması gerekenler şu şekilde;
c) Cosmetic Checker'dan sorgulama yapmak: Yine öncelikle uygulamayı Google Play Store'dan indirmemiz gerekiyor.
Bu üç adımı geçtikten sonraysa iş bitmiyor. Bu gösterdiğim üç yerde serumumuz çıksa bile yine de kontrol edilmesi gereken bazı maddeler bulunuyor. Çünkü bazı sahte ürünler maalesef bu kayıtlarda çıkabiliyorlar. Bu nedenle diğer bakılması gerekenleri de aşağıya sıralayacağım.
2) Batch: Orijinalinin hem kutusunda, hem de şişesinin üzerinde (veya şişenin altında) batch kodu oluyor. İki batch kodunun da birbiriyle uyuşması gerekiyor.
2) Batch: Orijinalinin hem kutusunda, hem de şişesinin üzerinde (veya şişenin altında) batch kodu oluyor. İki batch kodunun da birbiriyle uyuşması gerekiyor.
4) Kapak şekli: The Ordinary'nin orijinal kapağında biraz boşluk bulunuyor, ancak sahte olanları sıkı yapılmış şekilde oluyor. Bir de kapaktaki çizgiler orijinalinde daha derinken sahtesi daha az derin oluyor.
5) Şişe farkı: Tabii ki belirgin şişe farklılıkları olan ürünler direkt olarak anlaşılabiliyor ama birebir sahtesini yapan sahtekarlar için şişesinin doğru görünüşünü de alta koyuyorum.
6) Şerit farkı: The Ordinary'nin orijinal şeridi ne aşırı parlak, ne de mat. Aşırı parlak ya da fotokopiden çıkmış gibi aşırı mat olan şeritlerden uzak durmak gerekiyor. Kutusundaki şerit biraz daha kalınken, şişesindeki şerit daha ince oluyor. Şeridin hangi grimsi renk tonunda olduğu ve şeridin üzerinde yazı olup olmadığı ise serumdan seruma değişkenlik gösteriyor. Hangi şeritte yazı olduğunu ve o serumun doğru şerit rengini anlayabilmek için The Ordinary'nin orijinal sitesini ya da yabancı bloggerların bloglarını ziyaret etmek gerekiyor.
7) Şişelerin doluluğu: Orijinal olanın full dolu olduğu, sahtelerinde ise hava boşluğunun olduğu tamamen hurafe bir düşünce. Sahtelik ve orijinallik maalesef bu özellikle anlaşılmıyor. Bu durumu Melissa Van Dijk isimli youtuber çok güzel bir şekilde açıklıyor. Direkt olarak The Ordinary'nin kendi sitesinden iki adet aynı serumdan alıyor ve birisi full doluyken diğeri biraz daha az dolu geliyor. Kendi sitesinden alındığı için de tabii ki orijinalliğinden %100 emin oluyor.
8) Damlalık farkı: Orijinali ile sahtesi arasında damlalık farklılıkları da bulunuyor.
9) Serumun yapısı ve rengindeki farklılıklar: Bunun için internette bulduğum Beautyblogwales adlı kaynaktan doğru yapılarını direkt olarak sizlerle paylaşacağım.
10) Yeni ambalaj & eski ambalaj: Son zamanlarda The Ordinary yeni ambalaja geçmiş bulunmakta. Ama ikisinin de üretimini yaptığı için piyasada hem yeni ambalajlı ürünler var, hem de eski. Bu nedenle yeni ambalajlı ürünler sıklıkla sahte ürünlerle karıştırılabiliyor. Bu ayrımı yapabilmek için son derece açıklayıcı olan şu youtube videosunu izleyebilirsiniz.
Bu haftalık da bu kadar. Diğer yazıma kadar hoşça kalın, mutlu kalıın!
Kaynakça: Beautyblogwales, Melissa Van Dijk, Sophia Nuestro, Mai Dulay.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder